Camarón de la isla

José Monje Cruz.San Fernando (Cádiz),1950-Badolona(Barcelona),1992. Şarkıcı

Flamenko tarihimizin gerçek bir sembolik figürü, cante’nin yaşayan efsanesi. Jundo’da daha önce bu karakterin sebep olduğu gibi bir belirginlik hiç yaşanmamıştı; Ne Pepe Marchena ne de El Cabrero, iki kötü ünlü örneği vermek gerekirse. Sanatçı ruhlu olmasından ziyade, o çok geniş bir kitleye hitap eden toplumsal bir fenomen. Şu bir gerçek ki konser salonunu milyonlarca insan doldururdu, onu dinlemeye, görmeye gelirlerdi. Kimse programda efsanelerinin adını görmeden flamenkoya gitmezdi. Doğumundan bu yana cante’yi yaşadı, çünkü flamenkoya dair her şey onun evinde ona çok yakındı. “Çünkü cante bizim, cante Çingenelere has.” derdi. ”Evdeki herkes sanatçı olmamalarına rağmen şarkı söyler ve dans ederdi.Annem,babam,kardeşlerim…Babam nalbanttı,fakat “siguriyas”ı ve “soleá”yı çok güzel söylerdi. Macandé, Vallejo, Caracol onu dinlemeye gelirdi. Ne zaman bir flamenko seven bir aile gelse bize uğrardı. Uyanırdım, bakardım ki şarkı söylüyorlar, onları dinlerdim ve kendimce notlar alırdım. Gerçek anlamıyla öğrendiğim şey eski insanlardı.”

Önemli biri olmaya başladığında ve çoğunluğa hitap ettiğinde alışılagelmiş kalıpları yıkarak performans stilinde köklü değişiklikler yaptı. Şüphesiz ki eleştirildi. Yaptığı değişikliklerin gençliği değiştirebileceğini ve böylece bu gençlerden bazılarının Flamenko jondo’da yer alabileceğini gösterdi.Bir keresinde bir yazara: “Flamenko icra ediliyor fakat biri yalansız açıkça yapılanları devam ettiriyor. Neden biz de “soleá”yı böyle yapmıyoruz, sanki kayıttaymışız gibi, eğer tek başıma bir şeyler becerebilirsem “soleá”nın özünü değiştirmeden onu geliştirebileceksem neden bunu yapmayayım? Camarón cante’nin deuendelerine inandı, her ne kadar bunları tam olarak ifade edemese de: “Duende’nin her yerde yükseleceğine inanıyorum, biz Çingenelerde çok olmasına rağmen. Cante’de hiç yapmadığım bir şeyi, bir daha asla yapamayacağım bir şeyi aniden yapıyorum çünkü nasıl tekrarlanacaklarını bilmiyorum. Bu mümkün.”. Filmlerde rol aldı. Ölümünden sanatçı Enrique Morente çok etkilendi, tıpkı diğer Flamenko sevenler gibi. Yazara: “Ne geçmişte ne de şimdi böyle bir ses var. Sesinin ulaştığı her yer çok değerli. Sesinin gücü hayret vericiydi. O, cante’de yeni bir soluktu. Sonsuza dek kalacak bir kimlikti. Camarón, zamanının tüm sanatçılarını etkilemişti. Beni de varamadığım bir şekilde etkilemiş olabilir. Güzel şeyler her zaman onun gibi sanatçılardan kazanılır. Kişiliğimi oturtmama rağmen José’nin cante’lerinden etkilenmemem mümkün değil. Biz kardeş gibiydik, beraber unutulmaz vakit geçirdik. Hiç bir zaman tanımadığı kimseyle konuşmazdı, onu seven hayranlarıyla bile. Eğlenceli ve hayat doluydu.Daima evimde gülen yüzüyle var oldu.” diye anlattı.

José Parra

José Antonio Parra Fernández,José Parra (Málaga,1972). Şarkıcı

Çok erken yaşta Flamenkoda ve Flamenko penás’ta şarkı söylemeye başladı. Daha sonar kendine Camarón’nun cante’sini örnek alarak jundo modasında söylemeye başladı. 1990 yılındaki ilk albümü “Flamencoéyu çıkarmadan once Andalusia ve Catalonia’da bir çok yarışmayı kazandı. Ama başarı altı yıl sonra 1995 La Unión Festivalinin “Miner’s Lamp”ödülü ile “Palabras de Pasión”la geldi.

Daha sonra ‘De arena y coral’ ve ‘Se lleva el alma’yı kaydetti.Her ikisi de Fods Records’un ve Remedios Amaya’nın iş birliğiyle sonraki albüme kaydedildi.

José solo resitalleriyle aynı anda seçkin iş birlikleri yaptı. Rafael Alberti’ye mizikal bir övgü olan ‘Concierto para un mariner en tierra’’da eşlik ettiği GİTARİST Vicento Amigo’nun grubunda yıldızı yıldızı parladı.

2003 yılında Pedro Sierra, Tomatito ve La Tobala’yla dördüncü albümü ‘Luna Mora’yı yaptı. Bu albümle 2004’te İspanya, Hollanda, Fransa ve Almanya’da birçok yerde turneler düzenledi.

José Mercé

José Soto Soto (Jerez de la Frontera,1995). Şarkıcı

19 nisan 1955’te Santiago’nun komşusu Jerez’de doğdu. Paco la Luz ünvanını alan 19.yy seguriya maestrosu Francisco Valencia’nın torunu, Manuel Soto’nun yeğeni, Sordera,Jerez flamenkosunun saygın ismi. Bütün bunlar onun avantajıydı.

Flamenkoya zorlanmadan önce altı ve on iki yaşları arasında sanatçı isminin kökeni olan ve latince şarkılar söylenen Basía de la Merced kilisesinde şarkı söylerdi. Korodaki son dönemde flamenco söylenmesi için diretildi. Manuel Morao’un ‘Los Juvenes Flamenco’sunda sahneye çıktı.

Kısa bir süre sonra Rancapino, Pepa de Utrera ve Juan Villar’ın çalıştığı La Cueva del Pájora Azul, Cádiz tabloasına katılması için teklif aldı.13 yaşında album için Madrid’e çağırıldı ve oraya yerleşti. Ozan Manuel Ríos onun yapımcılığını üstlendi, Manola ve Isidro Sanlúcar’I gitaristleri olarak aldı. José amcasının yanına taşındı ve günlük işlerinde ona yardım etti.

Madrid’in tablaosu. Torres Bermejas’ta Mario Maya, Carmen Mora ve El Güito’dan oluşan Trio Madrid’e eşlik etti. Genç Mercé eşli dansta en önemli sanatçılardan biri oldu, ama aslında yasal olan yaş sınırına gelmeden önce, Antonio Gades Avrupa ve Amerika turneleri için onu yanına aldı. 1973’ten 1983’e kadar onunla kaldı. Saura-Gades-Piedra üçlü trajedisinin başladığı ‘Bodas de Sangre (Blood Wedding,1981)’de rol aldı. Carlos Saura bir keresinde ondan 1995’teki flamenco filminde rol almasını istedi. Bu deneyimden sonra Ballet Nacional de España ile Manuel Sánchez Pernía yönetmenliğinde flamenco şarkılarıyla önünü açmaya başladı. Aynı zamanda hiç de kolay olmayan bir iş olmasına rağmen sıfırdan başlamak için flamenco turneleri Andalusia’da yaz festivalleriyle sınırlandı.

Sanatçı Sevilla eyaletinde La Puebla de Cazalla’nın !Reunión de Cante Jundo’sunda sahneye çıktı.Flamenko peñas’ta birçok kez yer alaması onu cesaretlendirdi. Güney İspanya’nın festivallerinde doruk noktasına ulaştı. Hatta 1983’te eli boş döndüğü Cordoba’s Concurso de Arte Flamenco gibi yarışmalara katıldı. Üç yıl sonra ‘Mercé la Serneta’ ve ‘Patora Pavón’ödülleriyle geri döndü. 1998 yılında José Mercé’nin kariyerinde öncesi ve sonrası olarak tanımlandı. Vicento Amigo yapımcılığında Virgin kayıt etiketiyle ‘Del Amanecer’I kaydetti.Böylece “yenilenmiş” flamenkoya başarılı bir giriş yaptı. Eğer bu kaydı yüz elli bin satmış olsaydı Isidro Muñoz’un yapımcılığını üstlendiği ‘Aire’nin çifte platin kaydını geçmiş olacaktı. Üçüncü yapımı olan ‘Lío’ekim 2002’de çıktı.

Diego el Cigala

Diego Ramón Jiménez Salazar,Diego el Cigala(Madrid,1968). Şarkıcı

Diego Jimenez Salazar 1968’de Madrid’de doğdu, ama Camarón ona Dieguito ‘El Cigala’adını verdi. Diego sanatçı bir aileden geliyor, amcası Rafael Farina. Şarkıcı olarak ilk çocukluk sözleşmesine sahne olan Madrid yakınlarında bir yerde büyüdü. On iki yaşında Madrid yakınlarında flamenco yarışmasında ilk ödülünü kazandı, diğer ödülü “Gente Joven” adlı bir tv yarışmasından.Şrkıcılığa dans partneri olarak başladı. Cristóbal Reyes, Mario Maya, Monolete, Farruco, Manuel Camacho ve el Güito gibi ünlü dansçılar onu keşfetti, Tomatito ve Vicente Amigo gibi müzisyenler stüdyo kayıtları için onunla anlaştılar. 1994’te guitarist Anton Jiménez, David Amaya, Paquete ve Tomatito eşliğinde solo kariyerine başladı. İkinci kaydı “Entre vareta y Canasta” nın yayınlanmasıyla daimi gitaristi el Niño Josele oldu. 2000 yılında şarkıcı Juanito Valderrama Dieguito’yu en ünlü genç seslerden biri olarak ilan etti.

Duquende

Juan Cortés, Duquende (Sabadell,1965). Şarkıcı

Juan Cortés, Duquende 1965’TE Sabadell’de doğdu. Dokuz yaşında Camarón de la Isla tarafından gitar çalarken sahneye çıkarılması ve şarkı söylemesi üzerine keşfedildi.

Bu İspanyol çingene Tomatito ve Paco de Lucia ile grubun bir üyesi olarak şarkı söyleri, ayrıca solist olarak devam etmeye karar verdi. 1988’de ilk albümü Fuego, Primo fuego(Jercar)’yu kaydetti. Şimdi ise yeni flamenkonun en değerli sanatçılarından biri.

Kaynak: https://www.flamenco-world.com

Leave a Reply